dışarı fırlamış

dışarı fırlamış
protuberant

Turkish-English dictionary. 2013.

Игры ⚽ Поможем написать курсовую

Look at other dictionaries:

  • ZAHİRE — Dışarı fırlamış olan göz. * Günün yarısında devenin otlamaktan gelmesi …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • patlak göz — is. 1) Dışarıya doğru biraz fırlamış göz 2) sf. Gözleri iri ve dışarı fırlamış (kimse) …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • pırtlak — sf., ğı 1) Pırtlamış, dışarı fırlamış, patlak Zatî Bey ellerini çırptı, pırtlak gözlü hafiye odaya girdi. H. E. Adıvar 2) Kolayca kabuğundan dışarı çıkabilen Pırtlak üzüm …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • lokma göz — is. Dışarı fırlamış göz, patlak göz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sofra — is., Ar. sufre 1) Masa, sini vb. şeylerin, yemek yemek üzere hazırlanmış durumu Yemek vakti gelmiş, misafirler sofraya oturmuşlardı. R. N. Güntekin 2) Birlikte yemek yiyenlerin tümü Bizim sofra çok şendir. 3) Genellikle tekerlek biçiminde,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • fırlak — sf., ğı Dışarı doğru fırlamış, çıkmış, çıkık Alt dudağını bıyığının içine geçirmiş, gözleri fırlak, sanki bir timsaha bakıyordu.. F. R. Atay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”